Birkaç yıl öncesine kadar, bugün gündelik hayatlarımızda yer edinen pek çok teknoloji, o zamanlar hepimiz için hayal ürününden öteye geçemezdi. Ancak bugün dijital gelişim öyle bir hal aldı ki, gerçek ve sanal deneyimler içiçe geçti.

Bu durumu en iyi özetleyen kısa filmlerden biri olan “Sight”, arttırılmış gerçekliğin hayatımızı  nasıl değiştirebileceğini gözler önüne seriyor. Teknolojinin getirdiği kolaylıkları, oyunlaştırma metodu ile aktaran “Sight” (Görüş),  aslında artık hiç de o kadar ütopik değil.

Google Glass teknolojisinden sonra ivme kazanan bu görüş deneyimi, belki de çok yakın gelecekte kameralı ve bilgisayarlı kontakt lenslerin üretimi ile tam anlamıyla filmdeki sahneleri yaşamamızı sağlayacak. Herhangi bir bilgisayar ekranı olamadan gerçekleşen bilgi akışı, veri kaydı ya da kişinin sağlık durumunu kontrol etmesi gibi birtakım işlevler, arttırılmış gerçekliğin nimetlerinden faydalanacak.

Elbette bu denli işlevsel teknolojiler insanlık için büyük kolaylıklar sağlasa da iş deneyimleme kısmına geldiğinde daha yüzeysel kaldığını söylemek mümkün. O nedenle bize kalırsa, fiziksel gerçeklikten kopmadan ama dijitalin de hakkını vererek emin adımlarla gelecekte ilerlemek çok daha iyi olabilir.