Hızlı bilgi evreninde her gün yeni kavramlar karşımıza çıkıyor. Özellikle sınırları olmayan dijital dünya içinde yeni beklentiler, yeni heyecanlar, yeni söylemler hepimizi heyecanlandırıyor. İşte “fijital” kavramı, bu heyecanın ne denli haklı olduğunu anlamamızı sağlıyor.
Bugüne dek hep dijitali konuştuk. Ancak, dijital dünyanın fiziksel dünyadan tamamen bağımsız ya da ayrı olduğunu düşünmek yanlış olurdu. Bu noktada devreye “fijital” kavramı girdi. Ve diyor ki; pekala fiziksel ve dijital dünya bir bütün içinde hareket edebilir. Üstelik fijital gelecek, markalar ve kullanıcılar için çeşitli kolaylıkları da içinde barındırır.
Her ne kadar arama motoruna ‘fijital’ yazınca “Bunu mu demek istediniz? dijital” diye bir uyarı alsak da aslında fijital pazarlama çoktan hayatlarımızda yer edindi bile. Siz mağazada gezinirken beğendiğiniz ürünü mobil uygulamadan satın almayı tercih edince aslında fijital pazarlamanın öznesi oluyorsunuz. Bakkaldan iki ekmek kapıp gelmek yerine, online sipariş vermek hepimize çok daha cazip geliyor. İşte bu da gösteriyor ki en basit eylemler bile fijitalleşiyor.
Dijital devrim, gitgide evrimleşirken pek çok “gerçek yaşam” aktivitesini dijital bir varlığa dönüştürüyor ya da aktarıyor. Fiziksel mağazaları bulunan markalar hızla online mağaza yatırımları yapıyor.
Hatta fijital pazarlamada ters eğilim de giderek artıyor. Dijital olarak tanımladığımız teknolojiler fiziksel olarak da kullanıcılara ulaşmayı hedefliyor. Örneğin; Google. Bundan 10 sene önce bir gün Google şirketinin mağazalar açıp kendi somut teknolojilerini (Google Glass, Google Pixel & Pixel XL … vb.) piyasaya süreceğini söyleselerdi hepimiz şöyle bir düşünürdük. Bunu kafamızda bir türlü somutlaştıramazdık. Çünkü o dönemde geleneksel ve dijital piyasalar net çizgilerle birbirinden ayrıydı. Ancak, günümüzde fijital kavramı, fiziksel ve dijital arasında bu çizgileri silikleştirdi. Öyle ki her iki platform iç içe geçti. Artık, sanal teknolojiler olmadan geleneksel bir markayı düşünmek imkansız.
Fijital atılımların bu denli ilerlemesinde temel bir basamak var. O da, sanal gerçeklik uygulamaları. Fiziksel gerçekliğimizi çeşitli araçlarla zenginleştiren teknolojiler, fijital pazarlamanın yükselişini harekete geçiriyor. Artık, sanal bir objeyi 3D yazıcılar sayesinde elle tutulur hale getirmek, bilim kurgu filmlerinden bir sahne değil. Ya da gazete küpürlerindeki QR kodu okutup daha fazla bilgiye erişmek de öyle.
Fijital uygulamalar, dijitalin yenilikçi gücünü kullanarak her gün yeni kullanıcı deneyimleri inşa etmemize olanak tanıyor. Sanal gerçeklik, interaktif teknolojiler, arttırılmış gerçeklik, hareketli koltuklar, mimik kontrolü, holografik görüntüler, tüm bu teknolojiler etkili bir kullanıcı deneyimi için gerekli olan dijital yönelimleri bünyesinde barındırıyor.
Fijital ayrıcalıkların farkında olan markalar, gelişmeye bir adım önde başlıyor. Yeni nesil teknolojiler, öğrenmeye ve uygulamaya açık firmaların yanında yer alıyor. Dolayısıyla siz de markanız için yeni atılımları keşfetmek istiyorsanız bizim fijital yolculuğumuza dahil olabilirsiniz. Unutmayın, ilkleri deneyenler daima kazanır.
Hemen iletişim kurmak için: 0850 304 33 34
